'Boğazın 2. gerdanlığı' para bastı

Tarihi boyunca göç alan ve ilgi odağı olan İstanbul, 20. yüzyılın ikinci yarısından sonra hızlı bir kentleşme sürecine girdi. Yerleşim yerlerinin büyümesi, göç dalgaları ve trafiğin artmasıyla İstanbul Boğazı'nda hayal olan köprülerin yapılması için ilk adımlar atıldı ve 30 Ekim 1973'te 15 Temmuz Şehitler Köprüsü açıldı.

Köprü ilk yılında günde ortalama 24 bin araca hizmet verirken, bu sayının her geçen gün artması kentte ikinci köprünün varlığını zorunlu hale getirdi.

Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve özellikleri

Temeli, 29 Mayıs 1985'te atılan Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün yapım çalışmalarına 4 Aralık 1985'te başlandı.

Köprünün ilk tabliyesi 17 Eylül 1987'de yerine yerleştirilirken, 4 Şubat 1988'de tabliyelerin montajı tamamlandı. Yapımı için bin 100 iş günü öngörülen köprü, 29 Mayıs 1988'de tamamlanarak, 3 Temmuz 1988'de hizmete girdi. Köprünün hizmete alınmasının üzerinden bugün itibarıyla 30 yıl geçti.

Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nden 5 kilometre kuzeyde, boğazın Rumeli yakasında, Hisarüstü ile Anadolu Yakası'nda Kavacık mevkileri arasında bulunuyor.

Kule ayakları arasındaki orta açıklığı bin 90 metre olan köprünün kule temelleri boğazın iki yakasındaki yamaçlara yerleştirildi, kuleler ise hemen hemen tabliye mesnet seviyesinden başladı.

Köprünün iki ucunda, taşıyıcı ana kablolardan gelen çekme yüklerini kaya zemine aktaran planda 50x60 metre boyutunda ve 35 metre kadar derinlikte masif betonarme birer ankraj bloku yer alıyor.

Ankraj bloklarının içinde kabloların tespit edildiği birer oda bulunuyor. Kablolar, bu odalara girerken 36 büklüme ayrılıyor ve her bir büklüm ayrı ayrı tespit edilerek daha geniş bir yüzeye yayılıyor.

İki kıtayı buluşturan köprüden bugüne kadar 846 milyon 891 bin 118 araç geçişi oldu, 8 milyar 382 milyon 318 bin 453 lira gelir elde edildi.